◄ Geri

“Yarını nasıl daha anlamlı kılacağım?”

Yarını anlamlı kılmak gibi bir derdim yok. Hatta bu akşam, yarın için tam tersini düşünmüştüm. Hiçbir şey yapmayacağım, tüm gün okulda uyuyup, dershanede sınava girip, evde gene yatacağım. Kimseye laf anlatmakla, herhangi bir aktivite yapmakla uğraşmayacağım. Öylesine geçireceğim işte.

Çok yoruldum çünkü. Gerçekten çok yoruldum. Her saniyemi anlamlı kılmak için düşünmekten, uğraşmaktan, bir şeyleri kalıcı olarak başarmaktan, mutlu olmaya çalışmaktan, yeni insanlarla tanışmaktan, konuşmaktan, eskileri unutmaktan, sevmekten, sevilmekten…

Her şey monoton geliyor, sanki her şeyin sonucunu biliyormuşum gibi geliyor. Ve gerçekten de öyle oluyor, tahmin ettiğim her şey -ki neredeyse hep olumsuz bir şey oluyor- gerçekleşiyor. Bana karamsar ya da önyargılı demekte haksızlar. Çünkü o önceden kurduğum karamsar yargılar her zaman gerçek oluyor. Ben ne yapayım peki o zaman? Hep iyisini düşünüp, sonra da hayal kırıklığına mı uğrayayım? Zaten uğrayıp duruyorum, en küçük umutlu bir hayalimde bile.

Her neyse işte, artık üç gündür her eve geldiğimde elime alıyorum gitarımı ve saatlerce uykuya dalana kadar aynı şarkıları tekrar tekrar, sürekli ama sürekli çalıp duruyorum. Yarın da böyle yapacağım, ondan sonraki gün de, ve ondan sonraki gün de, bu böyle sonsuza kadar gitsin istiyorum. Bunu yaparak mutlu oluyor muyum? Hayır. Ama kendimi çok az da olsa rahat hissediyorum.

Hissetmiyorum, rahat da hissetmiyorum, mutlu da hissetmiyorum, mutsuz da hissetmiyorum, ya da hissediyor da olabilirim. Bilmiyorum ki. Sadece boş kalınca kafam hızlıca düşüncelerle dolmaya başlıyor ve beynimin artık bütün bu düşünceleri düzenleyip hepsini bir çözüme kavuşturmaya uğraşması için hiçbir enerjimin kalmadığını bildiğim için “kafa dağıtmak” amacıyla gitara yönleniyorum.

Yeniden o eski konfor alanıma dönmek istiyorum artık, çünkü oradan çıkmak için o kadar uğraştım ki, ve bu beni çok yordu. Üstümde olan bu boşvermişlik hali de çok tehlikeli olmaya başladı. Ama böyle hissetmemin asıl sebebini ben hala anlayamıyorum. Herkesin sosyal ve bir arada olduğu ortamlarda kendi isteğimle bile olsa da tek başıma kalmam mı? Her şeyden çok sevdiğim birisi tarafından hiç sevilmemem mi? Ya da herkesten umudumu kestiğimden dolayı beklentisizliğin yaşama isteğimi çürütmesi mi? Ne?

Belki de çok korkunç biri olduğumdandır, bilemiyorum.

6 Şubat '25